Tetrapleji

Sinir Sistemi / Tetrapleji

Tetrapleji, vücutta dört ekstremitenin (kollar ve bacaklar) ve genellikle gövde kısmının felç olduğu bir durumdur. Genellikle omurilik yaralanmalarına bağlı olarak gelişir ve omuriliğin yüksek bölgelerinde (servikal bölge) meydana gelen hasardan kaynaklanır. Tetrapleji, hem motor hem de duyusal fonksiyonlarda kayıplara yol açabilir ve bu durum ciddi fiziksel ve psikolojik sonuçlara yol açabilir. Tetraplejiyi anlamak için, omuriliğin anatomisi, yaralanma tipleri ve bu yaralanmanın etkileri hakkında daha derinlemesine bilgi gereklidir.

Servikal omurilikteki hasar, beynin vücudun dört ekstremitesi üzerindeki hareketleri kontrol etmesini engeller. Tetrapleji, vücut fonksiyonlarının kaybına neden olabilir, bu da kas hareketlerini ve duyuları etkiler.

Tetrapleji Türleri

1) Komplet (Tam) Tetrapleji: Omurilikteki hasar, motor ve duyusal fonksiyonların tamamen kaybolmasına yol açar.

2) İnkomplet (Kısmi) Tetrapleji: Omurilikteki hasar kısmi felçle sonuçlanır; yani, bazı motor ve duyusal fonksiyonlar hâlâ korunduğu gibi, bazı bölgeler de etkilenebilir.

Tetrapleji Sebepleri

A. Travmatik Yaralanmalar: Trafik kazaları, spor yaralanmaları, düşmeler ve şiddetli darbeler gibi travmalar.

B. Non-travmatik Sebepler: Tümörler, enfeksiyonlar (örneğin, sıtma, menenjit), damar hastalıkları, enfarktüs veya omurilik iltihapları.

Tetrapleji Patofizyolojisi

A. Nöral Disfonksiyon ve Duyu-Motor Kaybı: Omurilikteki nöronlar veya miyelindeki zarar, motor ve duyusal sinyallerin beyinle doğru bir şekilde iletilmesini engeller. Böylece, kas hareketleri ve duyular felç olur.

B. Otonom Sinir Sistemi Disfonksiyonu: Tetrapleji hastalarında otonom sinir sistemi de etkilenebilir. Bu durum, vücut sıcaklığının düzenlenmesi, kan basıncı kontrolü ve kalp atış hızının yönetilmesi gibi yaşamsal fonksiyonların bozulmasına yol açabilir.

C. Solunum Kasları Üzerindeki Etkiler: C3-C5 seviyelerindeki omurilik yaralanmaları, diyafram kaslarını etkileyebilir. Bu, hastanın solunum fonksiyonlarını ciddi şekilde etkileyebilir ve mekanik ventilasyon gerekebilir.

D. Spastisite: Omurilik yaralanmasından sonra kaslarda sertlik (spastisite) gelişebilir. Spastisite, merkezi sinir sistemi hasarına bağlı olarak kasların anormal şekilde kasılmasına neden olur.

Tetraplejide Fizyoterapi ve Rehabilitasyon

Fizyoterapi, tetraplejisi olan hastaların işlevselliğini artırmak ve yaşam kalitesini iyileştirmek için kritik bir tedavi aracıdır. Fizyoterapi uygulamaları, motor becerilerin yeniden kazandırılmasına, kasların güçlendirilmesine, postür düzeltmesine ve günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlık sağlanmasına yardımcı olabilir.

A. Erken Dönem Rehabilitasyon: Omurilik yaralanmasının hemen ardından yapılan tedavi, kas atrofisi ve kontraktürlerin önlenmesi için kritik öneme sahiptir. Erken dönemde pasif egzersizler, postüral düzeltmeler ve solunum desteği ön planda olabilir.

B. Gelişmiş Fizyoterapi Teknikleri: İyileşme süreci ilerledikçe, aktif egzersizler, kuvvetlendirme çalışmaları ve proprioseptif (derin hissiyat) eğitimleri uygulanır. Bu, hastanın kaslarını aktif bir şekilde kullanabilmesini sağlar.

C. Fonksiyonel Bağımsızlık Eğitimi: Tetrapleji tedavisinin ilerleyen aşamalarında, hasta günlük yaşam aktivitelerini bağımsız bir şekilde yapabilmesi için eğitim alır. Yataktan kalkma, tekerlekli sandalye kullanma, yemek yeme ve hijyen gibi temel beceriler üzerine çalışılır.

D. Kompansasyon Teknikleri ve Yardımcı Cihazlar: Tetraplejili bireylerin günlük yaşam aktivitelerinde bağımsızlıklarını artırmaya yönelik yardımcı cihazlar ve eğitimler verilir. Bu cihazlar, kişinin işlevsel kapasitesini artırmada önemli bir rol oynar.

E. Nefes Alma ve Solunum Desteği: Servikal omurilik yaralanmaları, solunum kaslarını etkileyebilir. Fizyoterapistler, solunum egzersizleriyle akciğer fonksiyonlarını iyileştirmeyi hedefler. Bu, akciğerin genişlemesi ve enfeksiyon risklerinin azalması için önemlidir.

F. Psiko-sosyal Destek: Tetrapleji hastalarının psikolojik destek alması, tedavi sürecinin önemli bir parçasıdır. Fizyoterapistler, hastaların psikolojik iyileşmelerine yardımcı olmak için multidisipliner bir yaklaşımla çalışabilirler.

Tetrapleji ve Ergoterapi

Fizyoterapi tedavileri, hastaların sadece fiziksel kapasitesini değil, aynı zamanda günlük yaşam becerilerini de geliştirmeye odaklanır. Bu bağlamda, ergoterapistler hastaların bağımsızlıklarını artırmak amacıyla işlevsel aktiviteler üzerine çalışırlar. Örneğin, yemek yeme, giyinme, temizlik yapma gibi günlük aktiviteleri daha bağımsız bir şekilde yapabilmeleri için eğitimler verilir.

Sonuç

Tetrapleji, omurilik yaralanmalarına bağlı olarak çok karmaşık ve geniş bir tedavi süreci gerektirir. Fizyoterapi, motor fonksiyonların iyileştirilmesi, kas ve eklem sağlığının korunması, bağımsızlık seviyelerinin artırılması için çok önemli bir tedavi aracıdır. Erken müdahale, uygun tedavi yöntemleri ve multidisipliner bir yaklaşım, tetraplejili hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırabilir.

Derleyen

Fzt. Ergin Sağlam