Bankart Lezyonu

Bankart lezyonu, omuz ekleminde sıkça görülen bir yaralanma türüdür. Genellikle travmatik omuz çıkığı sonucu oluşur. Bu lezyon, omuz ekleminin ön kısmındaki glenoid labrumun yırtılmasını veya kopmasını ifade eder. Glenoid labrum, omuz kemiği (humerus) ve kürek kemiği (scapula) arasındaki eklem kapsülünün bir parçasıdır ve eklemi stabilize etmeye ve desteklemeye yardımcı olur.

Bankart lezyonu, genellikle omuzun dışa rotasyon ve abdüksiyon hareketleri sırasında meydana gelir. Bu hareketler, omuzun öne veya aşağı doğru çıkmasına neden olabilir ve bu da glenoid labrumun hasar görmesine yol açabilir.

Bankart lezyonu, genellikle genç ve aktif bireylerde görülür ve sporda veya travmatik bir olay sırasında ortaya çıkabilir. Bu lezyon, tekrarlayan omuz çıkığı olan kişilerde de sıkça görülür.

Bankart lezyonunun teşhisi genellikle klinik muayene ve görüntüleme çalışmaları ile konulur. Manyetik rezonans görüntüleme (MRI) ve bilgisayarlı tomografi (BT) gibi görüntüleme yöntemleri, lezyonun boyutunu ve omuz eklemindeki diğer potansiyel hasarları değerlendirmek için kullanılabilir.

Tedavi, lezyonun boyutuna, hastanın semptomlarına ve yaşam tarzına bağlı olarak değişir. Küçük Bankart lezyonları genellikle konservatif tedavi ile yönetilebilir, bu tedavide dinlenme, fizyoterapi, ağrı yönetimi ve omuzu güçlendirici egzersizler bulunur. Ancak, büyük veya tekrarlayan lezyonlar cerrahi müdahale gerektirebilir. Cerrahi seçenekler arasında Bankart onarımı veya Bankart lezyonunu düzeltmek için diğer cerrahi prosedürler bulunur.

Bankart Lezyonunda Fizyoterapi

Bankart lezyonu için fizyoterapi, tedavinin önemli bir parçasını oluşturur ve omuzun güçlendirilmesi, stabilizasyonun artırılması ve fonksiyonel iyileşmenin teşvik edilmesi amacıyla uygulanır.

Fizyoterapi programı, hastanın bireysel ihtiyaçlarına ve Bankart lezyonunun ciddiyetine göre özelleştirilir. Düzenli olarak yapılan fizyoterapi seansları ve evde yapılan egzersiz programı, omuzun fonksiyonunu geri kazanma ve tekrarlanan yaralanmaları önleme sürecinde önemli bir rol oynar. Ayrıca, fizyoterapistin rehberliğinde postürün düzeltilmesi ve aktivite modifikasyonu da önemlidir, böylece omuz üzerindeki stres azalır ve iyileşme süreci hızlanır.

* Kas Güçlendirme Egzersizleri: Omuz çevresindeki kasları güçlendirmek, omuzun stabilitesini artırmak ve eklemi desteklemek için önemlidir. Rotator manşet kaslarını (supraspinatus, infraspinatus, teres minor ve subscapularis), deltoidleri ve diğer omuz stabilizatör kas gruplarını hedefleyen egzersizler yapılır.

* Kapsül ve Yumuşak Dokuların Esnemesi: Omuz ekleminin hareket açıklığını artırmak ve sertlik ve gerginliği azaltmak için kapsül ve yumuşak dokuları hedefleyen esneme egzersizleri yapılır.

* Proprioseptif ve Denge Egzersizleri: Omuz stabilitesini artırmak için proprioseptif egzersizler yapılır. Bu egzersizler, omuzun duyu algısını artırarak ve kas koordinasyonunu geliştirerek eklem kontrolünü iyileştirmeye yardımcı olur.

* Biomekanik Eğitim: Fizyoterapist, hastanın omuzun doğru mekanik kullanımını öğretir. Doğru duruş ve hareket paternleri öğretilir ve günlük aktivitelerde omuzun korunması için talimatlar verilir.

* Ağrı ve İltihap Yönetimi: Ağrı ve iltihabın azaltılması için buz uygulaması, transkutanöz elektriksel sinir stimülasyonu (TENS), ultrason gibi modaliteler kullanılabilir.

* Fonksiyonel Egzersizler: Günlük yaşam aktivitelerini simüle eden fonksiyonel egzersizler, hastanın omuzun günlük işlevselliğini geri kazanmasına yardımcı olur.