Omuz İmpingement Sendromu
Ortopedik Fizyoterapi / Omuz İmpingement Sendromu

Omuz eklemini humerus , skapula ve klavikula oluşturmaktadır. Omuzun stabilizasyonu çoğunlukla bu bölgede bulunan kaslar ve bağlar ile sağlanır. Özellikle rotator cuff kasları omuz stabilizasyonunda oldukça önemli olduğu kadar yaralanması ile sık karşılaştığımız yapılardır. Kolun fleksiyon ve rotasyon hareketlerini bu yapılar sağlar.

Rotator Cuff Kasları: M. Supraspinatus, M. İnfraspinatus, M. Teres Minör, M. Subscapularis.

Rotator cuff skapulanın çıkıntısı olan akromion ile humerus başı arasında 1-1,5 cm lik bir aralıkta uzanır. Bu aralığa subakromial alan denir. Bu alanda, omuzu oluşturan parçaların sürtünmesini engelleyen bursa adlı içi sıvıyla dolu bir kesecik bulunur. Kolunuzu her  kaldırışınızda subakromial alan daralır. Kolunuzu indirdiğiniz zaman alan tekrardan açılır. Yani normal olarak bu sıkışma gerçekleşir ancak uzun sürmesi, tekrarlı hareketler sonucunda bölgede hasar oluşarak çeşitli patolojiler ortaya çıkabilmektedir.

Omuz impengement sendromu ise; Kolun rotasyonunu ve fleksiyonunu sağlayan rotator cuff tendonlarının akromion , humerus ve lig.coracoacromiale arasında sıkışmasıdır. Sıkışmanın devamı olarak rotator cuff kaslarında veya tendonlarında yırtık olma ihtimali oldukça yüksektir.

Omuz impingement Sendromu ( Subakromial Sıkışma Sendromu ) Sebepleri: Genellikle kolumuzu kaldırırken akromionun altında rotator cuff tendonlarının kayarak hareket edebileceği yeterli alan mevcuttur. Ancak bazı durumlarda bu alan daralır ve tendonların sıkışmasına sebep olur.

Buna ek olarak her kol kaldırışımızda tendon ve bursa dokusunun akromionla normal olarak sürtünmesi gerçekleşir. Ancak tekrarlayan hareketler, kolun uzun süreli omuz üzerinde durmasını gerektiren işler, tekrarlayan fırlatma hareketleri vb. durumlar bölgede mikro travmalara ve dolayısıyla rotator cuff tendonlarının hasarına veya irritasyonuna  bağlı olarak ağrıya neden olabilir.
Sıkışma sebeplerinden bir diğeri ise skapulanın çıkıntısı olan akromionun morfolojik yapısından kaynaklanabilir.

Çengelli tip (tip 3) akromionun rotator cuff yırtığına diğer tiplere göre daha fazla sebep olduğu yapılan çalışmalarla desteklenmektedir. Kavisli (tip 2) akromion   yaralanmaya sebep olma sırasını takip ederken düz (tip 1) akromion yaralanmaya en az sebep olan akromion tipidir. Çengelli tip akromionlarda, akromion ile processus coracoideus arası mesafe belirgin şekilde azalır. Bu da rotator cuff yırtıklarına yatkınlığı artıran önemli faktörlerden biridir. Bu mesafe çengelli tip akromionun aksine, düz eğime sahip akromionlarda artmaktadır. Mesafe arttıkça sıkışma ihtimali orantılı olarak azalmaktadır.

Omuz İmpingement Sendromu Belirtileri: İmpingement sendromunda genelde ilk ve en sık karşılaşılan belirti ağrıdır. 
Ağrı ; gece  hastanın patolojinin var olduğu kolun üzerine yattığı esnada artar. Gün içerisinde baş üstü aktivitelerde ağrının artması da sık ortaya çıkar. Ağrıya bağlı olarak eklemde sertlik ve güçsüzlük ortaya çıkabilir. Ağrı genellikle kolun üst kısmının dış yan kenarında veya deltoid kasının üst yapışma yerinde tanımlanır.

Omuz İmpingement Sendromu Evreleri: 

Evre 1: Bu evrede ödem ve akut inflamasyon bulguları görülür. Bu evredeki olgular genellikle konservatif yani ameliyatsız tedavilere oldukça iyi yanıt vermektedir. Tedavi içerisinde ödem giderici ilaçlar, koruyucu önlemler ve egzersizler yer almaktadır. Çoğunlukla 25 yaş ve altı olan genç hastalarda görülür. 

Evre 2: Bu evrede rotator manşette yırtıklar görülebilir. Tendinit oluşmuştur. Omuzdan hareket sırasında anormal sesler duyulabilir. Öncelikli tedavi konservatif olmalıdır. Ancak bu tedaviye yanıt alınamayan durumlarda cerrahi düşünülebilir. 

Evre 3: Rotator manşette yırtıklar ,kemik ve tendonda ciddi hasar ortaya çıkmıştır. Genellikle bu evrede tedavi cerrahidir.

Omuz İmpingement Sendromu Fizik Muayene: 

Neer testi: Muayene eden kişi bir eliyle skapulayı stabilize ederken diğer eliyle omuzu pasif olarak maksimum fleksiyona getirir. Ağrı duyulması durumunda test pozitif kabul edilir. Bu testte amaç supraspinatus tendonunun acromion altında sıkışmasıdır.

Hawkins testi: Omuz 90 derece fleksiyona alınır. Kol da 90 derece fleksiyonda iken omuza maksimum internal rotasyon yaptırılır. Ağrı duyulması testi pozitif sonuçlandırır.

Ağrılı ark testi: Hastanın kolu yavaşça abdüksiyona alınır. 60 ila 100 derece arasında ağrı duyulması testi pozitif sonuçlandırır. 

Supraspinatus tendon testi: Kol 90° abdüksiyona ve hafif iç rotasyona alınır. Bu hareket  sırasında hasta ağrı hissederse tendinit, kuvvet kaybının varlığı ise tendon yırtığının belirtisidir.

Düşük kol işareti:  Hastanın kolu abdüksiyona alınır ve orada tutması istenir. Daha sonra yavaşça indirmesi istenir. Hastanın kolu kontrolsüz bir şekilde düşerse test pozitif kabul edilir. Daha çok masif yırtıklarda sonuç verir.

Omuz İmpingement Sendromunda Fizyoterapi ve Rehabilitasyon:

a) Tedavide ilk olarak hastanın omzuna daha çok zarar verecek tekrarlayan travmalardan kaçınması söylenir. Özellikle baş üstü hareketler ve ağrıya sebep olan hareketlerden kaçınmak gerekir.

b) Omuzu 90 derece fleksiyona alma, öne uzanma hareketlerinin kısıtlanması gerekir. Buz uygulaması, ağrı ve ödem kontrolü açısından ilk tercih edilen tedavilerden biri olmalıdır.

c) Ağrının azalmasıyla birlikte omuz germe egzersizleri yapılabilir. Omuz makarası, direnç bantları, havlu gibi yardımcı araçlar kullanılabilir. Bütün bunların amacı omzun eklem hareket açıklığını artırmaktır.

d) Daha sonra kuvvetlendirme egzersizleri uygulanabilir. Omuz çevresi kaslarını kuvvetlendirmek için izometrik egzersizler, direnç lastikleri veya ağırlıklardan yararlanılabilir. İç ve dış rotator kasları kuvvetlendirmek oldukça önemlidir. Skapulayı tedavi planımızın içine almamız gerekir.  Serratus anterior ve trapez kasını güçlendirmek skapular stabilizasyon için önemlidir. 

Kritik Not: Tedavi haftada en az 3 gün olmalıdır.

  • Derleyen: Fzt. Melike Yılmaz