Ayak Bileği Lateral Bağ Yaralanması
Ayak Bileği Lateral Bağ Yaralanması
Ayak bileği stabilitesinden sorumlu birçok yapı bulunmaktadır. Bu yapılar kemik, kas ve kıkırdak yapılar olabildiği gibi; tendon ve ligamentler de olabilmektedir.
Ayak bileği lateralinde (dış kısmında) 3 temel bağ bulunurken, medial tarafında ise ( iç kısmında ) 5 temel bağ bulunur. Bu bağlar ayak bileğinin lateral ve medial stabilizasyonundan sorumludur ve hasar gördüğünde, ayak bileği stabilizasyonu bu durumdan olumsuz etkilenir.
Ayak Bileği Lateral Bağları:
a) Anterior Talofibular Ligament (ATFL)
b) Posterior Talofibular Ligament (PTFL)
c) Calcaneofibular Ligament (CFL)
Ayak Bileği Medial Bağları:
a) Tibionavicular Ligament (TNL)
b) Tibiocalcaneal Ligament (TCL)
c) Posterior Tibiotalar Ligament (PTTL)
d) Anterior Tibiotalar Ligament (ATTL)
e) Calcaneonavicular Ligament (CNL)
Lateral Bağ Yaralanmaları Nasıl Gerçekleşir? : Ayak bileğine alınan darbeler, ayak bileği inversiyon pozisyonundayken düşme, yeterli ısınma olmadan yapılan sportif aktiviteler, yürürken ayak bileğinin burkulması gibi sebepler lateral bağ yaralanmalarına neden olabilmektedir. Eğer kuvvetsizlik ve geçmişte yaşanılan ve tam olarak iyileşmemiş bağ problemlerinin varlığı da söz konusuysa, bu tarz yaralanmaları tetikler.
Kritik Not: En sık yaralanan bağ ise Anterior Talofibular Ligamenttir.
Lateral Bağ Yaralanma Seviyeleri:
Grade 1: Bağın gerildiği fakat kopmanın olmadığı seviyeyi kapsar. Bu seviyelerde hafif ödem görülebilmektedir. Ayrıca hastanın ayak bileği pasif ya da aktif olarak inversiyona getirildiğinde ağrısı olur. Ayak bileği instabilitesi etkilenmez.
Grade 2: Bağın kısmi olarak yırtıldığı durumu ifade eder. Yaralanmanın gerçekleştiği bölgede ödem, hassasiyet ve ağrı sıklıkla görülebilir. Ayak bileğine tam yük aktarımları oldukça ağrılıdır ve hasta günlük yaşamında zorlanabilir.
Grade 3: Bağın tam olarak koptuğu durumu ifade eder. Ayak bileğinde yaygın hemoraj görülür ve ayak bileğinin stabilizasyonu ciddi anlamda sekteye uğrar.
Ayak Bileği Bağ Yaralanmalarında Fizyoterapi ve Rehabilitasyon:
A) Akut Dönem: Ağrı, ödem ve inflamasyonun olduğu 3-5 günlük zaman dilimini ifade eder. Bu dönemde ağrı ve ödem kontrolü için soğuk uygulama, TENS ve enterferansiyel akımlar kullanılabilir. Çok fazla ağrı oluşturmadan plantar fleksiyon ve dorsifleksiyon yönlerinde NEH ve izometrik egzersizler uygulanabilir. Ayrıca alt ekstremitenin proksimal kaslarına yönelik aktif dinamik kuvvetlendirme egzersizleri de yapılabilir.
B) Subakut Dönem: Akut dönemin bitmesiyle birlikte subakut döneme giriş yapılır. Ağrı, ödem ve inflamasyonun azalmaya başladığı dönemdir. Bu dönemde, tıpkı akut dönemdeki egzersizlere devam edilir. Ek olarak ağırlık aktarma çalışmaları, denge ve koordinasyon egzersizleri, proprioseptif girdi sağlayan egzersizler ve ayak bileği kuvvetlendirme egzersizleri uygulanabilir.
C) Kronik Dönem: Subakut dönemdeki egzersizlere ek olarak atlama, koşma gibi ileri egzersizler eklenebilir. Bu dönem 1 yıla kadar devam edebilir.
- Derleyen: Fzt. Ergin Sağlam