Ön Çapraz Bağ Rekonstrüksiyonu sonrası erken dönem rehabilitasyonu neden çok önemli ?
Ön çapraz bağ (ÖÇB) rekonstrüksiyonu sonrası rehabilitasyon süreci, hastanın günlük yaşam aktivitelerine ve spora güvenli bir şekilde dönüşünü sağlamak amacıyla planlanan, aşamalı ve bireyselleştirilmiş bir yaklaşımdır. Erken dönem rehabilitasyon, genellikle cerrahiden sonraki ilk altı haftayı kapsar ve iyileşmenin temelini oluşturan kritik bir evredir.
Cerrahi sonrası erken dönemde temel hedefler; ağrı ve ödemin kontrol altına alınması, diz ekleminde tam ekstansiyonun yeniden sağlanması, sınırlı da olsa güvenli fleksiyon aralığında hareket açıklığının artırılması, quadriceps kas aktivasyonunun yeniden kazandırılması ve yürüyüş paterninin normalize edilmesidir. Bu hedefler doğrultusunda rehabilitasyonun bireye özel, protokole uyumlu ve kontrollü bir şekilde ilerlemesi gereklidir.
İlk günlerde buz uygulamaları, elevasyon, kompresyon ve istirahat protokolleri ile ödem kontrol altına alınır. Aynı zamanda pasif veya aktif yardımlı olarak diz ekstansiyonuna yönelik egzersizler başlatılır. Özellikle dizin tam ekstansiyona ulaşması, uzun vadeli fonksiyonel başarı açısından son derece kritiktir. Quadriceps aktivasyonunun erken dönemde sağlanması, özellikle vastus medialis obliquus (VMO) kas liflerinin etkin şekilde çalıştırılması, patellar kontrolü ve diz stabilitesi açısından büyük önem taşır.
İzometrik quadriceps egzersizleri, düz bacak kaldırma (straight leg raise) ve patella mobilizasyonları bu dönemin temel uygulamaları arasındadır. Bunun yanında, diz fleksiyonu genellikle ilk hafta içinde 90 dereceye kadar hedeflenir; bu hareket açıklığı zamanla artırılır. Patellar mobiliteye dikkat edilmesi, skar dokusu oluşumunun önlenmesi ve diz kapağı hareketliliğinin korunması açısından önemlidir.
Ağırlık verme durumu ise yapılan cerrahinin türüne ve cerrahın yönlendirmesine göre değişmekle birlikte, çoğu protokolde kontrollü parsiyel yük verme ile başlanıp, genellikle 2 ila 4 hafta içinde tam yük taşıma hedeflenir. Bu süreçte koltuk değnekleriyle güvenli yürüme eğitimi verilir ve hastanın simetrik yürüme paterni kazanması sağlanır.
Denge ve propriyosepsiyon egzersizlerine erken dönemde başlanması, eklem pozisyon hissinin korunması ve yeniden kazanılması açısından önemlidir. Bu amaçla sabit zemin üzerinde çift ayak duruş egzersizlerinden başlanarak, zamanla dinamik denge çalışmalarına geçilir.
Sonuç olarak, ÖÇB rekonstrüksiyonu sonrası erken dönem rehabilitasyon, yalnızca fiziksel iyileşmenin değil, aynı zamanda nöromüsküler kontrolün yeniden sağlanmasının da temelini oluşturur. Bu dönemde yapılan uygulamaların kalitesi, hastanın uzun vadeli fonksiyonel sonuçlarını ve spora dönüş süresini doğrudan etkiler. Bu nedenle hasta eğitimi, düzenli takip ve bireyselleştirilmiş egzersiz planlaması bu sürecin vazgeçilmez unsurlarıdır.